Size bir telefon kadar yakınız
0 212 640 90 39
Dil Seçin
trende
Dil Seçin
trende

Coğrafi Yer Adı İçeren Marka Başvuruları

01.09.2016
4.563 görüntülenme

KHK’nın 7/1(c) maddesi, mal veya hizmetleri coğrafi kaynak yönünden doğrudan tanımlayan marka tescil başvurularının reddedileceğini hükme bağlamaktadır. Coğrafi Yer Adı İçeren Marka Başvuruları ile ilgili Bu husus değerlendirilirken mal veya hizmet listesi kapsamı öncelikli olarak dikkate alınmalıdır. Markayı oluşturan coğrafi yer adı niteliğindeki ibarenin tescili talep edilen mallar veya hizmetler için ün kazanmış, bilinir, doğrudan o mal veya hizmetleri anımsatır hale gelmiş olması ve ilgili ürünler için menşei bildirmesi durumunda başvuru bu kapsamda değerlendirilecektir.

Coğrafi Yer Adını Tek Başına/Esas Unsur Olarak Barındıran Başvurular

Avrupa Adalet Divanı “Windsurfing Chimsee” kararında coğrafi yer adlarının tesciline ilişkin olarak aşağıda belirtilen ilkeleri benimsemektedir.

  • Tescili talep edilen mallar ile coğrafi yer adı arasında ilgili kesim zihninde mevcut durumda ilişki kurulup kurulmadığı; Tescili talep edilen mallar ile coğrafi yer adı arasında ilgili kesimin zihninde henüz bir ilişki bulunmaması ancak ilgili yer adının ilgili işletmelerce gelecekte bu ürünün menşeini göstermek için kullanılması ihtimalinin bulunup bulunmadığı durumu değerlendirilmelidir.Gelecekteki muhtemel ekonomik gelişmeler bu değerlendirmede dikkate alınmalıdır.
  • Diğer bir deyişle tescile yetkili kurum, böyle bir coğrafi yerin ilgili tüketici kesiminin zihninde bu mallara ilişkin coğrafi menşei gösterdiğini varsaymanın makul olup olmadığı hususunda bir belirleme yapmalıdır.
  • Bu belirlemenin yapılması sırasında, ilgili tüketici kesiminin söz konusu coğrafi isme, bu isim ile işaret edilen yerin özelliklerine ve ilgili mal gruplarına aşinalığına önem verilmelidir.
  • Mal ile coğrafi yer arasında ilişki kurulması için ilgili malların o yerde üretilmiş olmasına gerek yoktur.

Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi “OLDENBURGER” kararında:

”Tescil, ilgili mallar için halihazırda meşhur olan ve bilinen yerleşim adlarının yanı sıra, işletmeler tarafından kullanılma olasılığı olan ve ilgili mallar için bu işletmelerce kullanılması durumu sürekli mevcut olan yer adları için de mümkün değildir. Coğrafi yer adlarının tescili ancak belirttikleri yerin türüne göre, halkın ürünlerin kaynağının bu yerler olduğunu düşünmelerinin olası olmadığı durumlarda mümkündür.
şeklinde değerlendirme yapmıştır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2003/6901, K. 2004/1531 sayılı kararında, “kiremitler” malı için coğrafi kaynak belirttikleri gerekçesi hükümsüzlükleri talep edilen “Granada”, “Valensiya” ibarelerinin “ilgili yerleşim yerlerinin kiremit üretimi ile ilgisinin bulunmaması” nedeniyle hükümsüz kılınamayacaklarını belirtmiştir.