Size bir telefon kadar yakınız
0 212 640 90 39
Dil Seçin
trende
Dil Seçin
trende

Marka Başvurusunda Kötü Niyetin Tespiti

12.08.2016
4.012 görüntülenme

Kötü niyetin tespitinde somut olaya ilişkin tüm koşullar dikkate alınarak değerlendirme yapılır. Bununla birlikte, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere aşağıda belirtilen hususlar tek başına ya da birlikte kötü niyeti gösteren unsurlar olarak değerlendirilir:
− Özgün, ayırt edici niteliği yüksek, tek başına ve kelime ve/veya şekil kombinasyonu olarak tesadüfî olarak seçilmesi ya da oluşturulması mümkün olmayan yurtiçi ya da yurtdışında tescilli veya kullanılan ibare veya şekilleri içeren marka tescil başvuruları;
− Piyasadaki bilinirlik düzeyi ve ayırt edicililik niteliği yüksek olan markalarla aynı ya da benzer nitelikte olan ve tescili talep edilen mal ve hizmetler de dikkate alındığında, markalar arasında ilişkilendirme ya da önceki markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlama ihtimalinin bulunan başvurular;
− Aralarında sözleşme, önsözleşme, ticaret yahut işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu üçüncü tarafın; renk, dizayn, yazı şekli, tertip tarzı itibarıyla özgün olan markasının aynısı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzeri için yapılan başvurular;

Başvuru sahibinin yurtdışında ya da yurt içinde tescilli bulunan ve bilinirlik düzeyi yüksek olan markalar için sistematik bir biçimde marka tescil başvurusunda bulunması, önceki marka sahibini sözleşme yapmaya yahut marka hakkını satmaya zorlama amacını gütmesi, rakibi firmanın Türk pazarına girişini engelleme amacı gütmesi, rakiplerinin teknik yahut ticari faktörlerden kaynaklanan bir gösterim tarzı veya şekli seçme özgürlüğünü kısıtlaması; böylece rakiplerinin yanı sıra rakip ürünlerin de pazara girişini engellemeye çalışması;
− Başkasına ait alan adını marka olarak tescil ettirmek suretiyle gerçek hak sahibine satmak, kiralamak yahut rakip firmanın ticari faaliyetini engellemek amacını güden başvurular.
Türkçede veya yabancı bir dilde anlamı bulunsun ya da bulunmasın ayırt edici niteliği zayıf olan ya da tesadüfî olarak seçilme ihtimali yüksek olan ibareleri içeren başvurular kötü niyetli başvuru olarak değerlendirilmez.
Kötü niyet iddiasını ispatlama yükümlülüğü itiraz sahibine aittir. Kötü niyet iddiasını ispatlayıcı
nitelikteki kanıtların ve gerektiğinde Türkçe tercümelerinin, itirazla birlikte sunulması gerekir.